Alevi/Caferi Gerçeği

17 Temmuz 2012 Sadık GÖKGÖZ

Günümüzde Alevilik üzerine yeni karakterlerle eski oyunları tekrar sahnelemek isteyen bir iktidar ve muhalefet vekilleri ile karşı karşıyayız. Biz Alevi/Caferilerin akıllarını karıştırmak amacıyla gündemi değiştirmek için Alevilikle ilgili beyanatlar vermekteler.

Belki de Çorum, Maraş, Sivas olaylarında yitip giden masum canlarımızın hepsine keşke şu soru sorulma imkânı olsa ben eminim ki o canların vereceği cevap hem iktidara hem muhalefete hem günümüzün Türkiye’sine bir tokat olacaktır ve o canlar Pir Sultanımızın, Seyit Rızamızın dediği gibi bizler Aleviyiz Caferiyiz ve İsna Aşeriyiz diye son nefeslerinde bile haykıracaklardır.

Bugün kendini Aleviyim/Bektaşiyim diye adlandıran ancak gerçekte Alevileri sünnileştirme çaba ve gayreti içinde olan adı gibi soyadı da yamuk devletin etiketli sünnileştirme memurları biz Alevi/Caferileri çeşitli kelime oyunlarıyla değerlerimizden uzaklaştırmak istiyorlar ama bu toplum Alevidir, Caferi’dir Oniki İmama Ehlibeyte bağlıdır.

Her ne kadar ameli ibadet yönünden eksiklerimiz olsa da inşaallah bu zamanla düzelecektir ve İmam Ali (as) dan bu toplumu hiç bir güç ayıramayacaktır. Toplumumuz kendisini sünnileştirmek isteyenlere gereken cevabı Ehlibeyte olan sevgisiyle çocuklarına koydukları Ali, Hasan, Hüseyin, Fatıma, Zeynep, Kazım isimleriyle ve biz Müslümanız, mezhebimiz İmam Cafer Sadık mezhebidir, diye vereceklerdir. 1400 yıldır gönüllerinde ki Ehlibeyte olan sevgilerini şiirleri ile hoşgörüleriyle misafirperverlikleri ile İmam Cafer Sadık ekolünü Anadolu’da yaşatmışlardır. Osmanlı ve diyanete rağmen inşallah imam Mehdiye kadar da bu süreç iyileşerek devam edecektir. Bütün canlara selam ve sevgilerimle!