Alevi Aydını Şeriatçı Hz. Ali’yle Yüzleşmelidir

Anadoluda yaşayan biz ‘aleviyim diyen ‘Aleviler aslında Hz. Ali’yi yada 12 İmamları yeterince tanımıyoruz çünkü anadoluda ki baskılar, katliamlar, cahillik, yokluk ve birçok nedenden dolayı onların orijinal kaynaklarıyla, hayat pratikleriyle tanışma imkanımız olmadı.

Dikkat ederseniz 12 imamların isimlerini anadoluya taşıyan Alevi halk ozanlarımız dahi 12 imamların isimlerini anmışlar, düvezi imam geleneği tutmuş ama yapılan şey sadece onlara güzellemedir.

Yani isimleri en güzel kelimelerle yüceltilmiş ama bilgileri verilmemiştir.Hatta en çok işlenen Kerbela olayının bile esas sebebi anlatılamamış olay susuz bir çölde geçen basit bir mazlum zalim çekişmesi olarak sunulmuş ve günümüzde de güncelleştirilemediği içinde yezid hangi safta muaviye hangi safta bilinememiş ve bazen korkunç yanlışlarla onlarla aynı saflarda onların ilkelerini savunma perişanlığına bile düşülmüştür.Kuran ve Ehli Beyt iki emanet diye duymuşuz ama bunlarla gerektiği gibi tanışmadığımız için Hz. Ali’nin yada 12 imamların Kuran ve Sünnete ne denli bağlı bir şeriatçı olduklarını bilmiyoruz ve şeriat kelimesini duyunca da bunun hukuk anlamına geldiğini dahi inkar edip kabul etmekte zorlanıyoruz.

Hatta bu yüzden bazılarımızın kafasında iki farklı Ali tezahürü oluştu (Bizim Ali, Arapların Alisi!).

Biz anadoluda yaşayan aleviler tüm tabu ve korkularımızla yüzleşmek ve

hatta bunları yıkmak zorundayız.

ZİRA

Peygamberimiz döneminde hakkın ölçüsü Hz. Aliydi hatta sevgili peygamberimiz ‘Seni ancak mümin sever, dünyayı versen de münafık seni sevemez’ mealinden hadisler buyurmuştu.

Bugünde ölçü aynıdır. Ehli-Beyt düşmanı Muaviye’nin 70 yıl kadar süren dönemini saymazsak Hz. Ali tüm Müslümanların dilinde dinin meşruluk ve sevgi ölçüsü olarak kabul edilmiştir. Hatta öylesine ki Sünni saltanatçıların tarikat liderleri dahi Hz. Ali’nin soyundanmış gibi sunulmuştur. Yollarını meşrulaştırmak için Hz. Ali’ye ihtiyaç duymuşlardır.

Bugün kimse diliyle Hz. Ali’yi sevmediğini söyleyemiyor hatta onu hiç umursamayanlar bile Onu sevmek Alevilikse bizde aleviyiz diyebiliyorlar.

Tartıştığımız insanları da Hz. Ali ölçülerine göre değerlendirmemiz gerekiyor , onlarda Ali’yi boş ver sevmiyoruz demeyeceklerdir ama münafıklıklarını bir şekilde ortaya koyacaklar ve bizde bunları kolaylıkla anlayacağız.

Onlar şeriata karşı çıkarak yada emevi Abbasi Osmanlı nın saçma şeriat uygulamalarını genelleyerek yada Hz. Ali dostluğunu ifade eden Şia kavramına sataşarak, Hz. Ali’nin dostlarını küçümseyerek yada Batıni bakışı ön plana çıkararak kendi geleneklerini kutsayarak kendi içyüzlerini izhar edeceklerdir.

İnsanların çok azı kurtulacak ayeti nazil olduğunda Peygamberimiz kurtulacak olanlar sen ve senin Şialarındır Ya Ali demiştir.

Bu nedenle kafire yada münafığa dünyayı versen Hz. Ali’yi sevmez sevemez, Hz. Ali sevgisi nasip işidir dillerde ki yalana dolana bakıp aldanmayacağız, müminle münafığı anladığımızda da münafıktan uzak duracağız.Sen gerçekten Alevi aydını isen

Mümine kalbini ve kollarını sonuna kadar aç dertleriyle ilgilen sevinçlerini de paylaş…

Hz. Ali’den yada 12 imamlardan şeriatla ilgili nakil yapan herkesi şii ilan edip durumu kurtarmaya çalışırken aslında gerçeklerden kaçıyorlar.

Ama eninde sonunda bu gerçekle yüzleşeceğiz hatta yüzleşiyoruz.

Çok fazla seçeneğimizde yok. Ya 12 imamların teori ve pratiklerini kabul edip yaşama geçireceğiz yada Hz. Ali’nin sadece ismi ve resmiyle örülü bektaşilik dediğimiz bir kültür sentezinin içinde tüm kafa karışıklığı ve çelişkilerle birlikte kıvranıp duracağız.

Çelişkilerimizi gösterdiklerinde de savunma mekanizmasıyla ya onları Şiilikle suçlayacağız yada SANA NE gibi bir tavır takınacağız,

Biz böyle anlıyoruz deyip köylü kurnazına yatacağız, Ne İslam içinde ne dışında kalmaksızın kah bazen dine karşı çıkarak kah bazen de asıl İslam bizim deyip batıni yorumları öne çıkararak yola pişkince devam edeceğiz

Bizim aleviyim diyen aydınımız şeraite karşı çıkarken Hz.Ali; diyordu ki yaşamım ölümüm Allah için din için din kuralları yaşasın diye canını ortaya koyuyordu,Kerbeladaki İmamımız Hüseyinde ‘Dinde olmayan bidatlarla mücadele için canını ailece ortaya’ koyuyordu,

Köylü kurnazlığı yaparak biz o makamı aştık diyenlere 12 imamların neden bir türlü aşmadığını sormak zorundayız.

Kimse kendisini kandırmasın

Alevi aydını Hz.Aliyle yüzleşmek konusunda cesur olmak zorundadır gerçeklerden kaçamayız kaçmamalıyız,

Kimsenin cem saz semah gibi kültürel unsurları Hz.Ali’nin fikriyatı gibi sunmaya hakkı yoktur bu da en az muaviyenin dine yaptıkları türden bidattır hatta ihanettir.

İki şık var

Ya o ismi sileceğiz ve resmini indireceğiz

Yada o isme isimlere layık olmaya çalışacağız

Tercih bizlerindir biz layık olmaya çalışmayı seçtik tavsiye ediyoruz

Yalan dolanla çarpıtmalarla Hz.Ali’yi kendimize benzetmek ten artık vazgeçmeliyiz

Biz O na benzemek zorundayız,

Artık Kuranı Kerimle tanışmanın ,yüzleşmenin zamanı gelmiştir,Yaşayan canlı Kuran ,konuşan Kuranla Hz.Aliylede tanışmanın yüzleşmenin zamanı gelmiştir,

Telli sazlarla gidilecek yer ve yol bellidir ve daha da ötesine gidilemez,

Artık yol tıkanmış yolun sonunun hüsran olduğu görülmüştür yada görülmelidir,

Ne çok fazla seçeneğimiz nede çok fazla zamanımız var,

Aleviyim diyen aydınımız boy aynasına alacak karşısına bakacak kendisine ve Hz.Ali’yi görüyorsa yola devam edecek görmüyorsa aynayı kıracak ve aynadaki tüm suretleri tarihin çöp sepetine atacaktır,

Hz.Ali son peygamberin getirdiği şeriatın kendisidir ve onun dostluğunu izhar eden ona dost olduğunu söyleyen aleviyim diyen herkeste Alinin şeraitinin öğrenicisi öğreticisi ,savunucusu ve yaşayıcısı olmak zorundadır,

Zorunuza gitsede gitmese de kabul etsenizde etmeseniz de

Bizim gibi uygulamaya gücünüz ve çapınızca çalışsanız da inkarda etseniz

Kısa ve öz söylüyorum,

Hz.Ali şeriatın özüdür,ruhudur,

Alevi de Ali şeriatçısıdır,

Aleviyim diyen aydında bu gerçeklerle yüzleşmek ve hesaplaşmak ZORUNDADIR.