Canınız Cehenneme!

Hep derim ya çocuk katili bunlar. Kendi çocuklarını bile boğazlayan vahşi bir geleneğin devamı diye.  Atlantik cephesinin; ABD Türkiye İsrail Suudi Katar İngiltere başta olmak üzere yüz otuz ülkenin beslediği çiğ domuz etiyle beslenmiş CIA mücaitlerinin Suriye’de bir okulu bombalaması sonucu 29 çocuğun katledildiği haberi muhafazakâr medyada haber değeri taşımadı. Neo Osmanlıcılar, eski Osmanlının kirli yüzünün deşifre edilmesine engel olmanın telaşında. Tıpkı Tuncay Güneyin Fetullah Gülenle ilişkisini deşifre eden haber ve fotoğrafları görmek istemedikleri gibi çocukların katledilmesini de görmediler. Görmek istemediler çünkü koruyup kolladıkları, besleyip semirttikleri, Hıristiyan lider George Sabra öncülüğünde cihat eden, ekmek parası! Kazanmak için Suriye’ den getirttikleri mülteci kadınları zenginlere pazarlayan mücaitlerin yaptığı katliam deşifre olmuştu. Kameralar önünde fırsat buldukça salya sümük ağlayan ajitasyon dahilerininse hiç umurunda değil.

Günlerdir kocasından dayak yiyen kadın milletvekili hikâyesiyle oyalanırken, Hatay’da üslenen ve bizim vergilerimizle beslenen selefi-el kaideci teröristler tarafından -29 çocuğun katledilmesini umursamayan feministlerinde canı cehenneme!

Madein Turkey ambalajlı mamullerle kimyasal silah üretirken suçüstü yakalanan, adına muhalif dedikleri katil sürülerinin yeni katliam hazırlıklarını manşet yapmak yerine o bildik senaryoyu- Suriye’de kimyasal var- ısıtıp servis eden liberal meydanında canı cehenneme!

Amerika’nın kendilerine demokrasi getireceğini düşünerek isyan eden ve Kaddafi’ yi ancak kendilerine yakışan bir şekilde linç ederek öldüren Libyalılar Kaddafi dönemindeki günlerini arar olmuşlar. Ülkesini batıya peşkeş çeken Abdülcelil ülkenin petrol ve doğalgaz kaynaklarını ABD-İNGİLİZ-FRANSIZ şirketlerine tahsis ederken Libyalıların payına da birbirlerini boğazlamak düşmüş. Canları cehenneme.

Demokrasi ve özgürlük aşkıyla Hüsnü Mübarekten kurtulan Mısırlılar yağmurdan kaçarken doluya tutulmak misali Mursi diktatörlüğüyle karşılaştılar, şimdi bu devrim olmadı yenisini yapalım diye birbirlerini boğazlamaya başladılar. Onlarında… Kutsal toprakları işgal eden botokslu teymiyeci, Kral Abdullah ağır hastaymış. Canı cehenneme.

19.yüzyılda başlayan Türk- Alman stratejik müttefikliği hala devam ediyor. Alevilere karşı uyguladıkları asimilasyon politikaları nedendir hep paralellik gösterir. Türkiye’de Alevi-Bektaşi dernekleri adı altında kurdukları bazı kuruluşlar aracılığıyla, ehlibeyt kültürüne ait değerlerin içini boşaltarak, manipüle ederek dayatma politikalarla planlı bir şekilde Sünnileştirme çalışmaları tüm hızıyla devam ederken, her gün yeni projeler yürürlüğü konuluyor. Almanya’da aynı şekilde Alevileri Protestanlaştırma amacıyla yoğun bir kültürel asimilasyon politikası yürütülüyor. Ve bu paralel politikalar bugünlerde Ortadoğu’da, Suriye’de Alevilere karşı ortak cephe olarak kesişti. Almanya, Başkan Esad’a karşı Türkiye’de füze sistemi kuruyor. Tesadüfe bak!

Asimilasyon politikalarının canı cehenneme!

Mersin’den Silopi’ ye uzanan hat üzerinde yeni üsler oluşturmaya başlayan ABD, kara ve hava üslerine yığınak yapmak için Mersin, Taşucu ve İskenderun limanlarını kiralamış. Ülkenin güneyinde incirlik üssünün haricinde 9 kara üssü ABD askerlerinin yerleşimine açılmış. Ayrıca Çorlu havaalanı, Batman ve Gaziantep havaalanı lojistik destek amacıyla kullanılmak üzere, Konya Hava üssü AWACS erken uyarı uçaklarının emrinde, İskenderun limanına getirilen Patriot füzeleri Diyarbakır ve Batman’a kuruluyor. Buralara yüzlerce NATO askeri yerleşiyor. Silopi, Mardin, Nusaybin de çok sayıda yer ABD ye tahsis edilmiş. Söz konusu üslerin yanı sıra bu bölgelerde çok sayıda örtülü kara üsleri kurulmuş. Ülke genelinde kırk küsur, yani işgal altındaki Irak’ ta bile bu kadar ABD üssü yok… Amerikan halkı Obama’ nın Suriye’ ye karşı yürütülen kirli savaşta El Kaideye destek vermesinden rahatsızmış. Amerikalılarında canı cehenneme!

ABD ve Suudilerin himayesinde Katarda toplanan küresel çetenin taşeronları, Suriye’nin Sevr’i olarak tanımlanan bir anlaşma imzalamışlar. Türk dışişleri bakanlığının da imzaladığı söylenen anlaşmaya göre:

—Suriye Golan Tepeleri üzerinde sadece siyasi yollarla hak talep edecek.

—Suriye Rusya ve Çin ile imzalan anlaşmaları iptal edecek.

—Türkiye’ nin Atatürk barajından, Suriye üzerinden İsrail’e su ulaştırmasına izin verilecek.

—İran, Rusya ve Çin ile ilişkiler sınırlandırılacak Filistin direnişine destek kesilecek.

—Yeni kurulacak rejim ılımlı İslam (Amerikan İslamı) esaslarına uygun olacak.

—Bu anlaşma Esad devrildikten sonra geçerli olacak.  Öyle diyor Kuveyt resmi yetkilileri.

Hepsinin canı cehenneme…

Tetikçi medyanın yakında servis edeceği dedikodu şu; Rusya’nın, ABD ‘ye eski Sovyet cumhuriyetlerinden elini tamamen çekmesi karşılığında, özellikle Azerbaycan da etkinliği fazla olan İsrail’inde baskısıyla Esad’ tan vazgeçmeyi kabul ettiği yönünde haberler yapılacak. Çünkü Rusya eski gücüne kavuşmayı ve eski hinterlandında tek otorite olmayı ancak bu şekilde sağlayacağı hikâyesi işlenecek.

Ölümcül bir gıda maddesi olan nişasta bazlı şeker (NBŞ) in ABD li küresel markası Cargıll ülkemizde istediği gibi at koşturuyor. ABD nın “ricası” ile çıkarılan özel yasalarla dokunulmazlık zırhı kazandırılan Cargıll, Mısır şurubundan ürettiği tatlandırıcıyla korkunç paralar kazanırken bu coğrafyanın yerli üretimine ve ekonomisine büyük darbe vuruyor. Sağlık üzerine zararları bütün dünyada kabul edilen NBŞ başta çocukların kullandığı şekerlemeler olmak üzere her alanda kullanılmakta. ABD çocukları yalnız bombalarla öldürmüyor tatlı yöntemlerde kullanıyor. Çocuklarınızın sağlığını korumak adına tatlandırıcıların canı cehenneme!