AleviSesi

Alevilik, Hz. Ali (a.s)'ın yolundan gitmektir.

E-mail Arşivi

Aleviler’e Bilgi Notları-1

Kendisini Alevi kabul eden aydın için bazı önemli bilgileri kısa ve öz olarak vermeye çalışıyoruz. Her bilgi notu  özünde bir çözümü de beraberinde getiriyor ancak biz sadece tahlil yapıp bilgi notunu ulaştırmak ve sonucu kişinin kendisine bırakmak niyetindeyiz.Böylece analitik düşünce sistemini öğrenme ve kullanma  konusunda aydınımıza katkıda bulunmak istiyoruz.Bu bilgi notlarını özel ve genel tüm mail gruplarımıza aynı şekilde gönderiyoruz.
İKİ İNSAN;

"BİRİ DEVLET ELİYLE BİRİ DEVLETE RAĞMEN"

İlk bilgi notumuzu  Devlet eliyle MEŞHUR edilen, TANINAN, TANITILAN ve üzerine KARİZMATİK BİR MİSYON YÜKLETİLEN  Hacı Bektaş  ile; Devlete RAĞMEN, MEŞHUR OLAN, TANINAN, karizma ve MİSYON YÜKLENİLEN Pir Sultan Abdal  ile ilgili olarak veriyoruz.

Evet bu iki Meşhur, Karizmatik, şahıs  günümüzde de  belli misyonu temsil ediyor, ama birisi tepeden aşağı devlet eliyle tanıtılırken diğeri tabandan tepeye halk eliyle ve hatta devlete rağmen tanınıyor.
Hacı Bektaş anadoluya gelip Konya selçuklu sultanlığının yanı başına  yerleşip kendi çerçevesinde yaşayıp göçmüş ve lokal yani dar bir alanda sadece çevresinde tanınmış bir insanken ve sıradan desteklerle kendi halinde yürürken, birden Osmanlı padişahı 2.Bayezid eliyle kurumsallaştırılıp, tepeden inme halka sunuluyor.

2.Bayezid  dergaha sadece Balım sultanı atamakla kalmıyor ona örgütlenme imkanlarını da sağlıyor dahası bununla da yetinmeyerek sarayda Uzun firdevsi isimli yazara “Hacı Bektaş Vilayetnamesini” yazdırarak anadoluya Hacı Bektaş’ı keramet sahibi evliya, veli olarak tanıtıyor. Tıpkı Heşt Behişt yazarında ve diğer resmi yazıcılarda olduğu gibi bu resmi yazımların parayla desteklendiğini biliyoruz.
Bu yazdırılan eserde Hacı Bektaş öyle bir sunuluyor ki o dönemin insanı ister istemez ona kerametler, mucizeler yüklemek zorunda kalıyor. Eseri okuyanlar bilirler ”Hacı Bektaşın bir erkeğe çocuk doğurttuğu, taşı buğdaya çevirdiği, kuş olup uçtuğu” türünden birçok uydurma yazım insanlara bilgi olarak sunuluyor ve anadolu insanı zamanla bu şahısı keramet sahibi veli olarak kabulleniyor. Tabi sonuçta Osmanlı resmi tarihçiliğini başlatan 2.Bayezit de ‘Veli ve Sofu’ olarak kabulleniyor. 2.Bayezit’in Sünni, Hanefiliği de kurumsallaştırmaya çalışan birisi olduğunu ve onun çalışmalarının Yavuz Selim tarafından  devam ettirildiğini de not olarak ekleyelim, Yani Hacı Bektaşı’ın meşhur olma sürecinin Sünnileştirme, Hanefileştirme süreciyle kolkola aynı kaynaktan geldiğini  aynı konjöktörün eseri olduğunu da not olarak düşüyoruz. Tabi iş burada kalmıyor, Hacı Bektaş ve dergahına Yavuz’da katkıda bulunuyor, kulağına mücerretlik sembolü mengüç küpe takarak desteğini ilan ediyor, yeniçerilerin desteğine aynı cömertlikle destek veriyor ve akabinde diğer osmanlı padişahlarıda ellerinden geleni yapıyorlardı. 2.Mahmut dönemindeki sorunlar bazı gelişmeleri önlediyse de hemen akabinde Bektaşiliği kabul eden Abdülaziz dönemi durumu tekrar eski haline getiriyor, İttihat terakki döneminde hilafet merkezi İstanbulda en az  8 bektaşi tekkesi bizzat faaliyet gösteriyordu. Hatta bazılarının milli mücadeleye aktif destek sağladıkları bilgisini de not düşüyoruz. Hacı Bektaş isminin Cumhuriyet döneminde de unutulmasına izin verilmiyor, meclise her dönem bir Ulusoy atanıyor ve kasaba müze haline getiriliyor.

Hacı Bektaş  Osmanlı gözüyle Yesevi-Nakşi çizgisinde kabul ediliyor ve bu anlamda hiçbir zaman ‘Şii, Caferi, Kızılbaş olarak görülmüyor. İçinde yaşadığımız  yıllarda da Hacı Bektaş ismi devlet eliyle yüceltilmeye devam ediyor ve her yerde bu gözlemlenebiliyor.

Öbür isim ise her dönem de ismi unutturulmaya çalışılsa da, üzerine en kötü misyonlar yüklenilse de kötülemek anlamında Her kaynakta ‘şii, caferi, kızılbaş, rafizi, asi isyancı’ olarak adlandırılsa da nedense bir türlü unutturulamıyor, Hem Osmanlı ve hem de Cumhuriyet döneminde Tepeden bütün nefretleri  toplamasına rağmen Pir Sultan ismi giderek hafızalara yerleşiyor ve giderek halkın sevgisini kazanıyor. İçinde bulunduğumuz yıllarda Pir Sultan ismi ,ismini taşıyamayacak kişilerce bile Kutsanıyor, kök kabul ediliyor.

Alevi aydını bu iki insanın öyküsündeki çelişkileri bulmak, çözümlemeyi yapmak zorunda. Devlet eliyle meşhur edilen ile devlete rağmen meşhur olan bu iki insanın temsil ettiği misyonun aynı olması mümkün değildir ve bu mümkün olmayan gerçeğin tesbiti, açıklanması ve kabulü  Alevi aydınının özgürlük ve kurtuluşu olacaktır. Yardımcı bilgi notu olarak Osmanlının tüm unsurlarıyla Alevilerden nefret ettiğini ve bu olgunun ne yazık ki Cumhuriyet döneminde de devam ettiğini veriyor, Alevi aydınının aklının ve kalbinin sağlıklı açılımı için Allah’(cc)tan hidayet diliyorum.

One thought on “Aleviler’e Bilgi Notları-1

  • Ali Yaşar

    Hacı Bektaşı Veli’nin hiç bir devlet büyüğü tarafından yüceltildiğine tanık olmadım eğer kaynak gösterebilirseniz sevinirim.

    Yanıtla

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

*

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.