AleviSesi

Alevilik, Hz. Ali (a.s)'ın yolundan gitmektir.

Köşe Yazıları

Neo Osmanlı’nın Junior İdrisi; Öcalan!

“MİT- İMRALI KONSORSİYUMUNUN” etkinliklerinden olduğu izlenimini veren; “Demokratik İslam” Kongresi’nin amacını düşünürken geçmişe yolculuk yapmak bu güne ve geleceğe dair planlanan sosyal projeler hakkında daha sağlıklı çıkarımlar yapmayı mümkün kılacaktır. Malum projelerin öncüllerini bilmek, ardıllarının neler olabileceğinin öngörülebilmesi açısından gereklidir. 2013 Martında “Barış süreci” adı altında ilan edilen ittifakın ardından süregelen projenin adımlarının ve pratiğe yansıyan söylem ve eylemlerin neler olduğunu anımsarsak;

-Paris Cinayetleri ve Sakine Cansızın Örgüt içindeki Alevilerin imha edilmesi planının tescili sayılabilecek; Alman Basını ve Savcılığının MİT’in bilgisi dâhilinde suikastın gerçekleştiğini açıklaması…
-Ahmet türkün Suriye meselesinde Amerika ile aynı düşüncedeyiz açıklaması…
– BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaşın Lazkiye’ye kadar Suriye topraklarını ilhak ve yağma hayallerini dillendirmesi ve Reyhanlı saldırısı sonrası “Biz bu saldırılara karşı hükümetin yanında olacağız” açıklaması ki; AGİT toplantısında ise, Lahey Büyükelçisi Tacan İldem konuşmasında Reyhanlı saldırısını El Kaide’nin yaptığını açıklamıştı…
-Sakık’ın MİT yasasını desteklediklerini, her şartta Mit başkanı Hakan Fidanın yanında olduklarını deklare etmesi…
– YPG’nin ÖSO çetesiyle gerçekleştirdiği 11 maddeden oluşan bir antlaşma…
-2 Şubatta Dersimde düzenlenmesi planlanan Suriye deki Alevi/Şii katliamlarının kınanmasına ilişkin mitingin PKK nın kurduğu baskı ve tehditlerle sadece basın açıklaması yapılmasına izin vermesi iddiaları”… Makyevelist Karakterli Öcalanın Diyarbakır’a ulaklarıyla gönderdiği; Şiilere/Alevilere Seyyid Nasrallaha karşı kin-nefret dolu mesajları yeni görevinin ilanıdır.
Parçaları birleştirdiğiniz de ortaya çıkan; Bölgesel Osmanlı hayallerinin suya düştüğünü ve projenin Mini Osmanlı olarak revize edilerek devam ettiğinin resmidir. Bu projenin parçası olarak, Öcalanın İslamcılaşma ve Sünni blok içerisindeki yerini sağlamlaştırma gayretlerinin başarıya ulaşması geçmişi tekrar etme risklerini de beraberinde getirmektedir. Yavuz- İdrisi Bitlisi ittifakının örneklem alınması Hamidiye Alaylarının görevini de PKK ye yüklemeyi gerektirir. Bu durumda Öcalana, Selahattin Eyyübi-Kürdi misyonu biçilerek Kürdistan’dan Mısıra yeni fetih (yağmacılık) seferlerine amade kılınması çok da uçuk bir fikir olarak görülmemeli. Öyle ya “Demokratik İslam Kongresi ile İslam’ın özünü ortaya çıkarmayı” vazife edinmiş Öcalan Mısır seferine niye çıkmasın ki…
Gelecek öngörüler için tarihsel hatırlatmalara değinmişken yüklendiği misyonun idollerinden Selahattin Eyyübinin icraatlarından da bazı kesitler sunmak gerek.
Selâhaddîn Eyyûbî, Mısırı işgal ettiğinde, FATİMİ Devleti ve Eski Mısır Medeniyetine ait binlerce kitap ve eseri ateşe verdi. Kâhire, Şam, İskenderiye gibi şehirlerde; Şâfiî, Mâlikî, Hanefî ve Hanbelî mezheplerine göre tedrisat yapan Sünni medreseler yaptırdı. “Atabeg Nûreddîn Zengî’nin isteğiyle 1171’de, Cumâ Hutbesini, Şiî Fâtımî Halîfesi Âbid adına değil de Bağdat’taki Sünni Abbâsî Halîfesi adına okuttu. 1171’de, Fâtımî Halîfesi Âbid ölünce Selâhaddîn Eyyûbî, Mısır’da idareyi bütünüyle ele aldı ve 1176’da Şiî/Alevi Fatımilerin bölgedeki son izlerini de katliamlarıyla ortadan kaldırdı. Fatımilerin hâkim oldukları topraklarda, baskıcı-katliamcı bir idare kurdu. Devlet teşkilâtında kamuda ve sosyal alanda yaptığı örgütlenme ve sosyal mühendislik faaliyetleriyle bugün ki Mısır İslamcılığının temellerini oluşturdu.
Mısırlı Yazar Ahmet Rasim el Nefis “Selahaddin Eyyubi Mısır’ın tamamını mahvetti. Sadece Fatimilerin ve Şiilerin tarihini yıkmakla kalmadı, iki milyondan fazla kitabı barındıran Darul Hikme kütüphanesini de mahvetti. Bu tüm Mısırlılar için medeniyete karşı işlenmiş bir suç mesabesindedir.”
Ahmet Rasim el Nefis “İsrail devleti Selahaddin Eyyubi eliyle kurulmuştur. Yine Filistin’de Yahudi yerleşmesi onun eliyle olmuştur. Haçlıların Kudüs’ü işgalinden önce Filistin topraklarında hiçbir Yahudi yoktu.” Sözü özetliyor aslında Selahattin Eyyübiyi.
“Demokratik İslam Kongreside” adım adım temel taşları döşenmeye çalışılan, öykündükleri geçmiş saltanatları yeniden canlandırma yolunda atılan adımlardan biridir. Tabanda karşılığı var mıdır? Oluşturulmaya çalışılan algı; toplumların başkanlık sistemi temelinde federal Neo Osmanlı!
Suriye savaşına koşan, çoklu etnik katılımlı oluşmuş çeteler ve yukarıda örneklerini verdiğim paralel politik açıklamalar ve atılan adımlar; kurulan ittifakın bu savaşın Çaldıranın devamı olarak algılandığı ve bu şekilde sürdürüldüğü ve sürdürüleceği tezini doğrulayan eylemlerdir.
Yaşanana ve yaşanması muhtemel katliamların önünün alınmasının çözümü; Siyasi-Ekonomik ve caydırıcı askeri güce sahip Önasya’da denge unsuru olacak bir KONFEDERASYON. İran-Irak-Suriye-Lübnan’ın Siyasi birlikteliğiyle Suriye’de yenilgiye uğratılan batı ve stratejik müttefikler destekli tekfirci yağmacılık bu Konfederasyonun gerekliliğini ortaya çıkarmıştır. Bloğun dışında kalacak Şii/Alevi toplulukların güvenliği açısından sigorta olabilecek bir konfederatif dengenin varlığını, Yaşanan Politik Realite Zorunlu kılmaktadır.

The following two tabs change content below.

Atakan YILDIRIM

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

*

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.