AleviSesi

Alevilik, Hz. Ali (a.s)'ın yolundan gitmektir.

Bektaşilik ve Hacı Bektaş

Kırklar Cemi Masalı

Cem eski şaman Türklerinin ve Zerdüşt kürtlerinin yaptıkları toplumsal,kültürel bir toplantıdır.Özellikle şamanların hayatı incelendiğinde hasat dönemlerinde geniş meydanlarda kadınlı erkekli toplanarak şölen yaptıkları,kurban kestikleri şaman dede ve babalarını dinleyip ozanlarının çaldığı kopuz yada saz larla değişik figürlerde semah denilen halk oyunlarını sergilediklerini görüyoruz.Sonradan bu MEYDAN dedikleri yer,yerleşik düzene geçildikten sonra MEYDAN EVİ’ne dönüşmüş ve islam sonrası da bu meydan evine Cemevi denilmiştir.Bu kitleler İslamiyet ile tanıştıktan sonra da bu eski kültürlerinden vazgeçmemişler ve bu kültürlerinin içine İslami unsurlarda katarak yaşatmaya çalışmışlardır.Eskilerde Meydanlarda toplanarak hasadı yada belli günleri kutlayan,dede ve babalarının anlattıkları öyküleri dinleyip,kımız,şarap içip ve halk ozanlarının kopuzları eşliğinde semah denilen değişik figürleri sergileyen bu insanlar zamanla islamiyetin de etkisiyle içerisinde İslama ait öykülerinde yer aldığı söylenceleri dinlemişler ve yine saz eşliğinde semah dönmüşlerdir.İslam fıkhını yeterince öğrenemeyen bu kitleler şaman töresine
göre ibadet ölçüsünde yaptıkları bu kültürel olguları İslami ibadet diyede kabul etmişler ve günümüze kadar da taşımışlardır.Yaptıkları olayın İslami dayanağı olmadığını bilen uyanıklarda bu olayı islamileştirmek! için de Kırklar Cemi adı altında uydurulan masalımsı ve mantık dışı olayı uydurarak bilgi diye,cem ve semah’ın kökeni diye kitlelere sunmuşlar ve Alevi kitleyi yüzyıllarca uyutmuşlar,kandırmışlardır.Yani Cem , Semah ve içki olayını kitlelere mal etmek isteyen sözüm ona uyanıklar! Bu konularda Kur’an dan yada Oniki İmamlardan kanıt bulamayınca Kırklar Cem’i masalını uydurdular ve yüzyıllarca yıldır da anlatıyorlar.Ne yazık ki günümüzde dahi Cem’i ve semahı alevi ibadeti sanan cahiller bulunmaktadır.Şimdi biz bu kırklar cemi diye anlatılan olayı kısaca anlatım bunun neden gerçek dışı olduğunu kanıtlayacağız.Değişik varyantlarda anlatılan kırklar masalı şöyle gelişiyor:

‘Hz.Peygamber,Miraç öncesi veya dönüşünde ilahi katmanlardan bir yere gelir ve bir kapıyı çalar. İçeriden kim o ?diye sorulur.Peygamberde Ben Resulüm,içeri girmek istiyorum der.İçerdeki ses:Aramızda Resule yer yok sen git ümmetine peygamber ol .der ve O’nu içeri almaz.Bu olay üç kez tekrarlandıktan sonra Peygamberimiz Kim o diye sorulunca Ben Yoksulum .der ve kapı açılıverir! Peygamber içeri girdiğinde 39 kişi görür.Peygambere bir üzüm tanesini sıkıp şerbet yapıp sunarlar ve hepside bu şerbetten içerek kendilerinden geçip mest olurlar.Peygamber siz kimlersiniz ?diye sorunca Biz kırklarız derler.Peygamber 39 kişi saydım deyince Selman da var birazdan gelecek derler ve o da gelir.Bu şerbeti içenler az sonra Başta Hz.Ali olmak üzere semaha başlarlar ve Peygamber miraç yolunda bir aslanda gördüğü
yüzüğü Ali’de de görünce Ali’nin yüceliğini görür ve o da semaha katılır.’

İşte yüzyıllarca bu masalla Alevi halkını Alevilik yolu budur diye cem yaptırıp,semah döndürdüler ve içirdiler.Oysa bu olay tamamen uydurmadır. Çünkü :

1-Eğer bu kırklar bu kadar yüce insanlarsa neden kimse onların hepsinin ismini sayamıyor?Ya da hiçbir kaynak onların ismini yazamıyor?Sayamıyor ve yazamıyor çünkü uydurmadır…..

2-İslam ile ya da On iki imam ile ilgili bir çok yazılı kaynak varken,Neden anadolu dışında yaşayan müslümanlar yada Aleviler bu öyküyü bilmiyor?Neden bu uydurma öykü sahte buyruk ve Bektaşi eserlerinde yer alıyorda .İslamın temel kaynaklarında yer almıyor?Çünkü öykü anadoluda uydurulmuştur.

3-Hz.Ali hayatının tümünü kainatın efendisi en şerefli canlısı Hz.Muhammed’in yolunda harcamışken ve O’nun damadı,akrabası ve vasisi iken nasıl olurda O’nu içeri almaz.?Bu Alevilik düşmanı hainler bu masalla Hz.Ali’yi Peygamber tanımaz !biri olarak tanıttıklarının farkında değiller mi ?Yoksa Hz.Peygamberi dışlayan bir anlayışı özellikle mi sergilemek istiyorlar.

4-Bazıları Kırkların içerisinde İmma Hasan ve Hüseyinin de olduğunu söylüyorlar ,Oysa Miraç olayı Mekke döneminde olmuştu ve Hz.Ali ile Hz.Fatıma ise Medine döneminde evlenmişler ve İmam Hasan ve İmam Hüseyin medine de dünyaya gelmişlerdi.Onlar daha dünyada yokken olan bir olayın! İçinde nasıl olabiliyorlardı?

5-Yine Hz..Ali’nin sadık dostlarından olan Selman Fariside medine döneminde müsliman olmuştu ve mekke döneminde müslüman değildi.Nasıl oluyor da Selman’da anlatılan bu olayda yer alabiliyor?

6-Bu olay doğruysa ! ve bu kadar da önemliyse ! neden Peygamber ve Oniki İmamlar hayatlarında bir kez bile olsa Cem yapmıyor ve semah dönmüyorlar?

7-Siz hiç Peygamber ya da Oniki İmamları saz çalarken anlatan veya saz dinleyip semah dönerken anlatan ayet yada hadis biliyor yada duydunuz mu?

8-Peygambere :Sen git ümmetine peygamber ol diyen ses müslüman olabilir mi?Peygamberin Alemlere rahmet olsun diye gönderildiğini bilmeyecek kadar cahil bir kutsal kişi düşünülebilir mi?

9-Dahası bu olayı anlatan herkes diğer müslümanların nezdinde gülünç duruma düşürüldüklerini alay konusu yapıldıklarını görmüyor mu?Yoksa bunu anlatanların bir amacı da bumu?

Hani bir deli bir kuyuya bir taş atarmış ta ,kırık akıllı çıkaramazmış ya ;İşte Kırklar Cemi olayı da böylesine bir deli saçmasıdır.Ama üzücü olan şu ki bu masalla Alevi, halkımız yüzyıllarca uyutuldu,uyuşturuldu ve 12 imamların gerçek yolundan saptırıldı.Alevi olan şunu iyi bilsin ki kim onlara Cem eviyle,saz ile ,içki ile ,dede ile ve semah ile yanaşıyor ve Alevilik budur diyorsa bu kişi ya cahildir yada zalimdir.

Osmanlı da böyle yapmıştı,böyle uyutmuştu kitleleri.Siz bazılarının Osmanlı cemi,semahı yasaklamıştı sözlerine kanmayın 1826 yılına kadar Bektaşilerin hiçbir tekkesi yasaklı değildi ve tam tersi osmanlı tarafından korunuyor ve
destekleniyordu.1826 daki Yeniçeri ordusu katliamlarından sonra bir müddet yasak getirildi ama sonra Abdülaziz döneminde yasak kalktı.Dikkatle bakarsanız İstanbulun işgal döneminde Bektaşi tekkelerinin de anadoluya silah kaçırılma işlerine karıştıklarını görürsünüz yani o tekkeler o dönemlerde dahi açıktı.Sonradan tekke ve zaviyeler kanunu çerçevesinde Cumhuriyet döneminde tekrar yasaklanmıştı ve bunun da Osmanlıyla ilgisi yoktu.

Bu konuda önemli olan cem,semah saz,içki,dede vs gibi olgular Hz.Ali yolunda yoktur.Ve alevilerin uyanışını engellemek isteyen güçler bunları Anadolu aleviliği adı altında ve Kırklar cemi masalı etrafında palazlandırarak Alevi
uyanışının önüne geçmek istemektedirler.Şimdi anladınız mı Diyanetçilerin,İlahiyatçıların,siyasilerin Alevilere cemevi yapmak için neden bu kadar hevesli olduklarını?Hangi ilde cemevi varsa araştırın ,bakın O cemevinin arka planında bu tip insanlar vardır.O zalimlerin bu oyununu bozmanın tek yolu insanlara hakkı her zaman her yerde cesurca anlatmaktır.Fesadın böylesine her yeri kapladığı bir ortamda hakk konusunda susmak günahtır. EĞER SUSARSANIZ ;
UNUTMAYIN VE İYİ BİLİN Kİ ;SİZİN BU SUSMANIZ YÜZÜNDEN SİZLERDEN GELECEK OLAN NESİLLERDE HELAK
OLACAKTIR.

10 thoughts on “Kırklar Cemi Masalı

  • Fatih Erdem

    Bu yazıya neden kimse yorum yapmamış; inanılır gibi değil!
    Alevî olsun olmasın, bütün müslümanların -takkesini önüne koyup- düşünmeleri gereken bir konudur.
    Hakikaten masal -ama saçmasapan bir masal- olan kırklar cemine Alevîler nasıl olur da inanırlar diye şaşırırdım. İnanmayanlar da varmış ki içlerinden birisi, bu yazıyı kaleme almış. Kendisinin Alevî olduğunu Diyanet’e filan çatmasından anladım. Yani kırklar cemi, semah gibi inanış ve toplantıların Alevîlikte olmadığını; aslında namaz, oruç, zekât vd. ibadetlerin olduğunu alevîlere hatırlatıp kabul ettirmek için Alevî kılığına bürünmüş bir Sünnînin yazmadığını anlamış oldum. Tabii bu arada Caferî olma ihtimali de var ve Alevîleri Caferîliğe çekme çabası var mıdır Allahu Teâlâ bilir!
    Alevî, Bektaşî, Caferî, Mevlevî gibi anlayış sahiplerinin aralarına girip Hazreti Ali’ye (Radıyallahu Anh) -HÂŞÂ- Allah diyecek kadar sapık fikirlere gark eden Hristiyan, Yahûdî, Hindu, Şaman vb. kökenli kişilere dikkat!
    Bir ve benzersiz olan Allah’a emanet olunuz!

    Yanıtla
  • Fatih Erdem

    Alevî izahındaki Mirac, şöyle anlatılır:
    Peygamber, miracın üst katlarında aslan ile karşılaşır ve Allah’a ulaşabilmek için yolunu kesen aslana peygamberlik mührü olan yüzüğünü verir.. Yukarı çıktığında Allah, peygambere doksanbin kelâm öğretir. Aslan; perde açılınca Ali olarak ve parmağında yüzükle karşısına çıkar. Peygamber şöyle der: “Doğduğunu görmeseydim Allah olduğuna inanırdım”. Peygamber; aşağıya inerken de bir kapıdan sesler duyar, içeriye girmek ister. İçerden “kimsin” denilir. “Allah’ın resulüyüm” der. “Bize resul lâzım değil; sen git, kendi ümmetine resullük et” cevabını alır. İkinci seferde de aynı şey olur, içeri alınmaz. Üçüncüsünde “fukarayım” deyince kapı açılır. Muhammet Mustafa’nın peygamberlik mührü elinden alınıyor, doksanbin kelâm kendisine tanrısal Ali tarafından öğretiliyor. Kırkların meclisine de Peygamber(resul ) olarak alınmıyor. Resullüğü kabul görmüyor. Ali, ondan üstün bir konumda ve tanrı olarak karşımıza çıkıyor. Yer gösteriliyor, geçip oturuyor. İçerideki kişilere peygamber soruyor; “siz kimsiniz, kimlerdensiniz, size kim derler”? Kırklardan biri de şu cevabı veriyor: “Bize kırklar denir. Kırkımız birimiz, birimiz kırkımız”. Peygamber sayıyor, otuz dokuz kişi; bir kişi eksik! “Salman dışarda, bize lokma getirmeye gitti” deniliyor. Peygamber merakla yine soruyor: “Neden kırkınız biriniz, biriniz kırkınız oluyor, onu anlayamadım.”. O sırada kırkların başı olan Ali; ameliyat aleti olan neşteri çıkartıyor ve kolunu kesiyor. Otuzdokuzundan kan akıyor; dışardaki Salman’ın kanı ise pencereden veya çatıdan aşağı damlıyor. Zaten o sırada Salman da kolu sarılı olarak elinde bir üzüm tanesiyle içeri giriyor. Bu üzüm tanesinin paylaştırılması görevi, peygambere veriliyor; ama pay edemiyor. Salman, peygamberin elinden alıp eziyor; ezilip suyu çıkan ve şarap hâline gelen üzümü -kırklardan birinin- dudağına değdirmesiyle kırkı birden mest oluyor. Çünkü kırkı bir, biri kırk; aynı anda hepsi hareket halinde bir bütün. Sonra üryan büryan yâni çıplak olarak semaha duruyorlar. Semah esnasında peygamberin sarığı, yere düşüyor; sarık, kırk parçaya ayrılıp bele kemer olarak bağlanıyor.
    Cafer-i Tayyar; “ey resulullahım! Bu sözü senden duymayı o kadar çok istiyordum ki” der ve dönmeye başlar. Mescitte Peygamberin manevî evlâdı Zeyd de vardır ve döner ona; ”ey Zeyd! Seni de o kadar çok seviyorum ki erkek evlâdım olmadığına üzülmüyorum”. Zeyd; yerinden fırlar, kendinden geçerek o da dönmeye başlar. Sonra Hz. İmam Ali için de “Ya Ali! Sen zaten benim kanım ve canımsın” der ve İmam Ali de dönenlere katılır. Hz. Muhammed duygulanır, bu sevinç karşısında gözyaşlarına hâkim olamaz. Ve ileride gerçekten uğruna canlarını ve mallarını feda eden bu insanların kendinden geçip dönmesine hüzünlenir ve duygulanır…
    Hz. Muhammet; tanrıyı ziyaretten döndükten sonra, gerçek hayatta 40’lar Meclisi denilen bir toplantıya katılmak ister. Muhammet, 40’lar meclisine girmek için kapıyı çalar ve peygamber olduğunu söyler. “Git, peygamberliğini ümmetine göster” denilir. Ve içeriye alınmaz, birkaç defa dener; sonra “ben de fakir bir kulum, sizden biriyim” deyince içeriye alınır. Yani bu meclise isteyen herkes giremez; rütbesini, malını mülkünü defterden silmesi gerekir ve oraya girmek için gönülden istekli ve ısrarlı olmak gerekir. Muhammet, Kırklar Cem’ine girince oradakilere kim olduklarını, büyüğün küçüğün hangileri olduğunu sorar. “Bize Kırklar derler, bizim küçüğümüz de büyüğümüz de uludur” cevabını alır. Muhammet sayar bakar, kadın erkek 39 kişi, “biriniz nerede” der. “O dışarıda görevdedir” derler. Muhammet, ispat ister. Birisi Ha. Ali’nin koluna bir bıçak vurur, hepsinin kolundan kan akar, bir damla kan da çatıdan içeri düşer. Ali’nin kolu sarılınca diğerlerinden dökülen kan da durur. Buradaki mesaj, Cem’de kadın-erkek herkesin eşit ve aynı seviyede olduğudur. Canlardan birisinin acısı, herkesin acısıdır; birisinin acısı sarılınca hepsinin acısı durur. Ortaya bir üzüm tanesi getirilir, Muhammet’ten bunu 40 kişiye paylaştırması istenir. Muhammet zor durumda kalır ve Hak’tan yardım ister, üzüm tanesi ezilip serbest edilir, buna kırk kişi banıp serhoş olup semaha kalkarlar. Burada verilen önemli mesaj, bilmediğini sorup öğrenmektir, var olanı eşitçe paylaşmak, hakkına düşene razı ve beraber mutlu olmaktır. Semah dönerken Muhammet’in başındaki sarık düşer ve 40 parça olur; Kırklar bu parçaları bellerine bağlarlar, Muhammet 40’lara pîrlerini sorar: “Pirimiz Ali, rehberimiz Cebrail’dir” cevabını alır. Muhammet Ha. Ali’nin yanına gelir; (rüyasında), tanrı katına çıkmak isterken önüne çıkıp onu engelleyen bir aslanın ağzına verdiği ve ancak o zaman yoluna devam edebildiği peygamberlik yüzüğünü Ha. Ali’nin parmağında görür. Ve rüyasında gördüğü tanrının yüzünü ve sesini Ha. Ali’ye benzetir. Orada Ali’nin kendinden ayrıcalıklı olduğunu görür ve Ali’ye niyaz eder.

    Yanıtla
  • Fatih Erdem

    Kırklar kültü hakkında Gazi Üniversitesi Gazi Eğitim Fakültesi Felsefe Grubu Eğitimi Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. İbrahim Arslanoğlu’nun “Alevilikte Temel İnanç Unsurları Ve Pratikler” adlı kitabında verdiği bilgi ise şöyledir:
    Kırklar kültü, Alevîliğin en temel inançlarından birisi sayılmaktadır. Gerek Sünnîlerdeki ve gerekse Alevîlerdeki ibadetin temeli buraya dayanır. Sünnîlere göre 5 vakit namaz, Miraçta farz kılınmış ve bu Hz. Muhammed’e bildirilmiştir. Alevîlere göre de cem törenleri, Hz. Muhammed’in Miraçtan döndükten sonra kırklar adı verilen ruhanî bir meclise uğraması ve orada bulunan kişilerle olan ilişki ve konuşmalarına dayanır ve her cem töreni bu olayın bir çeşit anılması, canlandırılması ve ruhsal olarak yeniden yaşanmasıdır. Olay şöyle gelişmiştir:
    Hz. Muhammed Mustafa, Sidretül Münteha’dan dünyaya döndüğü zaman, Kırklar Ceminin kapısına geldi ve o sırada gaipten bir ses işitti: “Habibim, o meclise dahil ol.”
    Orada 39 kişi bulunuyordu, içeri girmek üzere kapıyı çaldı. “Kimsin” diye sordular. ”Ben peygamberim” dedi, ”Bizim yanımızda peygamberin yeri yoktur” dediler. “Ben Muhammed’im” dedi, yine “Biz Muhammed’i tanımayız” dediler, çünkü bu sözlerde hep “benlik” söz konusu ediliyordu. O sırada Cebrail gökten indi ve Allahü Taala’dan bir mesaj getirdi: “Habibim, bencilliği bırak ve gönlünü türab et.” En son “Ben fukara-i miskinim” dedi, bunun üzerine kendisini içeriye aldılar. “Siz kimsiniz” diye sordu. “Biz kırklarız” dediler. “Ben sizin kırklar olduğunuzu nereden bilirim” dedi. Bunun üzerine “ Biz kırklarız; birimiz hepimiz, hepimiz birimizdir. Birimizin kolundan kan aksa hepimizden akar” dediler. Hz. Ali; koluna bir neşter vurdu, gerçekten hepsinin kolundan kan akmaya başladı. Bir damla da tavandan damladı, bu orada bulunmayan ve Sidretül Münteha’da Hz. Muhammed’e verilen üzümü keşküle(poşete) koyan Selman’ın kanı idi. Selman-ı Farisi, o meclise katıldıktan sonra Peygamberimiz onun getirdiği üzümden bir tanesini parmağıyla sıkıp bir maşrapa üzüm suyu meydana getirerek peygamberlik mucizesini gösterdi. Kırkların hepsi bu üzüm suyundan içerek kendilerinden geçtiler ve bunun manevi sarhoşluğu ile ayağa kalkıp dönmeye başladılar. İşte cem törenlerde içilen dem ve dönülen semah buna dayanmaktadır(Kuzukıran,23.4.98). Hz. Muhammed de kırklarla birlikte semah dönerken abası yere düştü ve bunu kırk parçaya böldüler ve bellerine bağladılar. Buna kemerbest denildi. Tarikata girenlere kemerbest bağlanması buradan gelir(Er,1996:39)

    Yanıtla
  • ALEVİ

    1:asıl namazın miraçtan geliş şeklini açıklayın sünni 5 vakit diyor 2:ezanı ömer rüyasında görmüş şii neye dayandırıyor 3:hangi 12 imam sünni hoca arkasında ibadet etmiştir camide hacta vs 4:hz ali camide şehit olmuşsa hangi camide şehit olmuş ismi nedir şuan faaliyettemi 5:hz imam cafer atası hz muhammed hz aliden farklı inançmı yaşadı mezheb kurdu iddaası var siz günümüz şiilerde

    Yanıtla
  • erdi

    yasız yazık sen alevi oldugunu zannediyorsun yazık yazık çok yazık çok siz bektaşilere göre alevilik türk lügün hadım kulturuymuş hadıya baksen bende inandım kandırabıldınmı beni birdefa türklerin eski inancları şamanislikti ya şamanızımdı ama siz şamanıstligi bize alevilikdiye yutturmaya calısıyorsunuz ama yuttura massınız siz anca kendinizi kandırırsınız buna kargalar güler bektaşiler yol yezitleri

    Yanıtla
  • HürHuseyn

    Yazıya sonuna kadar Katılan Anadolu Alevisi yim. Allah insana verdi mi önünde hiç bir engel kalmaz. Cem ayini bize hiç öğretilmedi ve çok şükür gitmedimde. İçimde hiç ısınmadı. 40ları okuduğumda yuh ne şaçmalık diyebilmiştim. 12İmam hikayelerinde böyle Gulatların şiddetle önüne geçildiğide yazar.

    Sünni Kardeşlerimize gelince, Ali 12imam sevgisi olan ve Caferiliğe saygısı olanlara teşekkür ediyorum. Ama bazıları kadar çok kendini “Tövbe” Allah yerine koyuyorsunuz ki! Yine Hemen Cehenneme attınız Anadolu Bektaşilerini. Ama Tasavvuf diye peşine takılıp gittiğiniz çoğu tarikap onlardan türemiştir. Cem ayinleri yanlıştır bunu söylemek başka, insanları yargılamak başka. Buhari niz derki içinde nokta kadar şirksiz Allah inancı olan cennete girecektir. Türkiye deki Sünni inanışlarınız doğru mu işliyor. Hz Muhammed’in Camide Topluca sünnet kılmayı yasakladığı cuma hariç Buhari de Kütüb-i sitte de defalarca yazar. Hala bu bidatın peşindesiniz, Rabbimiz diyor ki sedece benden yardım isteyin gidip Hıristiyan günah çıkarması gibi İnsandan Tövbe alanlarınız var, Şafaat ancak benim iznimle olur diye Kur’an yazıyor, siz el açıp kullara Şafaat istiyorsunuz bu sizde şirk korkusu yaratmıyor mu? ve daha neler neler… Hala Muaviye den sözüne güvenipte hadis alabiliyorsunuz. Emevi yönetiminden çoğunuzun haberi yok. Hz Hüseyinin ve Hz Hasan ın şehitliğini bile siyasi diye küçük görenler var aralarınızda…

    Yanıtla
  • Sahil

    Admin sen çok yanlış biliyorsun ve resemen. Alevi inancına hainlik yapiyorsun sana trk birsey soylucem nerde okumuştim bilmiyorum ama Kırklar Ceminin Sırrını cözen kişi her işi cozermis malifet zaten gizeminde bu hikaye uydurma degildir bircok idda vardir fakat asla uydurma olamaz hem siteye hemde alevilige hakaret ediyosun

    Yanıtla
  • Hüseyin kürkcü

    Ben bektaşi bir aileden dünyaya gelmiş bir alevi olarak 5-6 yıldır tabiri caiz ise derviş gibi hakkı arıyordum. Sünniliği zaten red ettim en başından uzun uykusuz gecelerin ardından hakkı buldum. Sabahlara kadar islam tarihini araştırdım ve gördüm ki hak yol şiadır. Alinin şiası olanlara ne mutlu. Günümüz bektaşiliği alevilik ile uzaktan yakından alakası olmayan eski orta asya inanışlarının izlerini taşıyan bir uydurmadır. Hiç bir yazılı kaynağı yoktur. Tamamen mitolojiktir. Tüm bektaşi kardeşlerim araştırdıklarında görecekler ki bu böyledir. Ancak doğruya direnmeden hakkı bulmak niyetiyle. Allahıma şükürler olsun ki doğruyu buldum. Derdime dermanı buldum. Tüm anadolu alevilerine çağrımdır. Kardeşlerim hakka uyun batılı terkedin.Biz biriz tekiz. Resulullahın yolunu ehlibeytin yolunu rehber edin. Sadece araştırın doğruyu bulacaksınız. Kardeşlerim canım size feda olsun. Nolur okuyun. Şia nerden beri var kaynakları neler ehli sünnetinde kaynaklarını okuyun orda dahi şianın hak yol olduğunu göreceksiniz. Allah hepimizin yardımcısı olsun hidayete erdirsin. Alinin yolundan ayırmasın. Aminn

    Yanıtla
  • ibrahim

    Diğer dinler ve müslümanlık masal olmuyor da alevilik mi masal oluyor. Bırakın insanlar nasıl istiyorsa öyle inansın. İnsanların inançlarıyla alay etmeye kimsenin hakkı yoktur.

    Yanıtla
  • emrah

    Arkadaslar ben alevi dedesi soyundan geliyorum oncelikle belirtmek istedim.yok dediginiz yada inanmadiginiz arayip ulasamadiginiz kaynaklar varya muaviye ve yezid donemlerinde bilincli olarak yok edilmis olamazmi.onlar degilmi peygamberimizi ve ailesini yok etmek isteyenler ki yaptilarda kerbelada peygamber torunlarini sehit ettiler.ve sonra bu soysuzlar halife olduklarini idda ettiler.ama bilinki bununda bir sirri hikmeti vardi kirklar ceminin oldugu gibi.peygamberimiz eger isteseydi kimse torunlarina dokunamazdi.uzun uzun anlatip vaktinizi almicam.ayrintili bilgi almak isterseniz ulasabilirsiniz.demem oki canlar,alevilik yolu hak yoludur ve haktir.alevilik mesep yada tarikat degildir hakikate ulasmaktir marifete erebilmektir.aleviyim demekle alevi soyundan gelmekte yeterlimdirir alevi olmaya onun taktiri Allahta…

    Yanıtla

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

*

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.