Hz. Hasan (a.s) ve Hüseyin (a.s)

Sıcak bir Âşûrâ Aç, susuz ve uykusuz Bebekler süte Analar suya doymamış Ve doyamadan Ağlayan gözler Ve ağlamaktan halsiz kalmış

Haksız kalkan eller kırılacaktır Kanlı akan fırat durulacaktır Mazlûm hakkı elbet sorulacaktır O Şâh-ı Mazlûm’a acımadın mı? Hak bâtıla doğru

Gelin ey ehl-i velâ cûş edelim çağlayalım Kerbelâ fâciasın yâd ederek ağlayalım Giyelim kisve-yi mâtem karalar bağlayalım Matem-i Âl-i Abâ

Kimdir Hüseyn, ki âlem ona divâne olup? Bu ne şemdir, ki canlar ona pervâne olup? Şehgül-i gülzâr-i ismet-i Zehrâ’dır Hüseyn

Dedim ki ey Mevla bir lütuf eyle Önce bize güzel adını söyle Dedi, adım Hüseyn sibt-i Peygamber Hürriyet severler cem’ine

Ah ey ay, ey hüzünlü, ey sabırsız ay Ne olursun biraz, biraz yavaş kay Gel bu gece konuşalım yüz yüze

Hüseyn’in nohesin “Dilriş” yazanda Müselman sehlidir ki kâfir ağlar Kör olmuş gözlerin gan tuttu Şimr’in Ki görsün öz elinde hançer

Fatıma olmasaydı, yaratılmazdı Ali Murtezâ’dan başka er, görmezdi sır cemâli Kıyıldı nikâhları, gökyüzü sahnesinde İki nur kavuştular, saâdet hânesinde Gönderildi

Ayetler ile bilinen Her yerde hazır bulunan Cennet içinde salınan Hasan ile Hüseyin’dir Bundan Âşûra eyleyen Hem ruhunu şâd eyleyen

Ey nûr-ı çeşm-i fahr-i rüsül muktedâ Hasen Ey sâhib-i saâdet u sıdk u safâ Hasen Nûr-ı Hüdâ vu şâh-ı vefâ