AleviSesi

Alevilik, Hz. Ali (a.s)'ın yolundan gitmektir.

Köşe Yazıları

En Büyük Bayram

Alevi-Caferilerin en büyük bayramı; Gadir Hum Bayramı.

Bu bayram bizim en büyük ve en önemli bayramımızdır. Muhammed Mustafa (s.a.a) ömrünün sonunda Veda Haccını yaptıktan sonra tekrar Medine’ye doğru dönerken Gadir Hum denen bir yerde Cebrail (a.s) şu ayeti indirdi:

“Ey Peygamber! Rabbinden sana indirileni tebliğ et. Eğer bunu yapmazsan, O’nun verdiği peygamberlik görevini yerine getirmemiş olursun. Allah, seni insanlardan korur. Şüphesiz Allah, kâfirler topluluğunu hidayete erdirmeyecektir.” (Maide, 67)

Acaba Allah-u Teâlâ, Peygamber (s.a.a)’den neyi insanlara bildirmesini istiyordu? Bu bildirilmesi gereken şey ne kadar önemliydi ki insanlara ilan edilmediği takdirde Muhammed Mustafa’nın 23 yıl boyunca yapmış olduğu peygamberlik görevi hiçe sayılacaktı. 23 yıl boyunca onca çekilen sıkıntılar, onca katlanılan işkenceler, acılar ve … hepsi hiçe sayılacaktı. Aynı şekilde Peygamber (s.a.a) bu haberi ilan ettiğinde insanların durumlarından çekinmekteydi ve bu yüzden Allah-u Teâlâ, ona “Allah, seni insanlardan korur” diye buyurmuştur. Bu soruların ve cevaplarının incelenmesi sayfalarca yer tutar. Ama kısaca bunlardan anlaşılan en önemli şey, insanlara ilan edilmesi gereken bu haberin çok önemli oluşudur.

Hz. Muhammed Mustafa (s.a.a), bu ayet inince yaranlarına durmalarını ve geride kalanların ve önde gidenlere de haber vererek tekrar geri gelmelerinin beklenmesini emretmiştir. Geride kalanların ve önde gidenlerin gelmesi tam üç gün sürmüştür. Üç gün sonra rivayetlere göre yüz yirmi bin müslüman bu Gadir Hum denen yerde toplanmıştır. Herkes toplanınca Hz. Muhammed Mustafa (s.a.a) deve semerlerinden yüksekçe bir minber yapılmasını emredip üzerine çıkarak bir hutbe okumuştur. Bu hutbe tarihte “Veda Hutbesi” diye meşhur olmuştur. Hz. Muhammed Mustafa (s.a.a) bu hutbesinde Allah’ın emretmiş olduğu bu çok önemli haberi Müslümanlara ilan etmiştir. Hz. Muhammed Mustafa (s.a.a), Hz. Ali’yi yanına çağırıp elini havaya kaldırarak Müslümanlara şöyle seslenmiştir: “BEN KİMİN VELİSİ (MEVLASI) İSEM ALİ DE ONUN VELİSİ (MEVLASI)DIR” Yani benim kime emir verme yetkim varsa Ali’nin de ona emir verme yetkisi vardır. Bana itaat etmesi gereken herkes Ali’ye de itaat etmelidir. Ey Muhammed Mustafa! Alem sana kurban olsun; canlar sana kurban olsun, Allah’ın yaratmış olduğu bütün mahlukatın sana itaat etmesi gerekir. Sadece müslümanlar değil bütün insanların sana itaat etmesi gerekir. Hatta insanlardan da öte Allah’tan başka her kesin ve her şeyin sana itaat etmesi gerekir. Yani senin emrinle bütün bunların Ali’ye de itaat etmesi gerekir. Sen ey Muhammed Mustafa! Bu sözünle Hz. Ali’yi kendinden sonraki halife olarak ilan ettin.

Peygamber (s.a.a), Hz. Ali’yi halife olarak ilan ettikten sonra Cebrail (a.s) Allah-u Teâlâ’dan şu ayeti getirdi:

 “Bugün kâfirler dininizden (onu yok etmekten) ümitlerini kestiler. Artık onlardan korkmayın, benden korkun. Bugün sizin için dininizi kemale erdirdim. Size nimetimi tamamladım ve sizin için din olarak İslâm’ı seçtim.” (Maide, 3)

Kâfirler ve müslümanlar arasında bulunan münafıklar İslam dinini yok etmeye çalışıyorlardı. Önce savaşarak yok etmeye çalıştılar. Ama bu şekilde bir şey yapamayınca “Nasıl olsa bir gün Peygamber ölecek, o zaman bu din kendiliğinden yok olur” diye ümit etmeye başlamışlardı. Ama Hz. Muhammed Mustafa (s.a.a), Hz. Ali’nin halifeliğini ilan edince, bu ümitleri de suya düştü. Ve Allah-u Teâlâ, Hz. Ali’nin halife ilan edilmesiyle “Bugün sizin için dininizi kemale erdirdim. Size nimetimi tamamladım ve sizin için din olarak İslâm’ı seçtim.” diye buyurmuştur. Eğer Hz. Ali’nin halifeliği ilan edilmemiş olsaydı, kâfirlerin de ümit ettiği gibi Peygamber (s.a.a)’in yirmi üç yıllık peygamberliği boşa gidecekti. Onca sıkıntılar ve acılar unutulup gidecekti. Hz. Ali’nin halife ilan edilmesiyle İslam dini korunmuş oldu. Zaten 12 İmamlar (a.s)’ın asıl görevleri de bu yolu, İslam dinini koruyarak bugünlere ve yarınlara kadar taşımaktır. Bize düşen görev ise onların taşımış olduğu bu yola, İslam dinine uymaktır.

Bu yüzden bu bayram, biz Alevi-Caferilerin en büyük ve en önemli bayramıdır. Bu olay Zilhicce Ayının on sekizinde yani Kurban bayramından sekiz gün sonra gerçekleşmiştir. Biz de Alevi-Caferi olarak bu Gadir Hum bayramını bu tarihte yani Kurban bayramından sekiz gün sonra kutlamaktayız. Bugün Hz. Ali’nin bayramıdır; bu yüzden bütün Alevi-Caferilerin, Hz. Ali’ye yakışır bir şekilde bu bayramı kutlamalarını ümit ediyorum. Allah’ım bugünün hürmetine bizleri Hz. Ali’nin yolundan ayırma!

The following two tabs change content below.

Akın CABA

Latest posts by Akın CABA (see all)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

*

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.